Genç bir sinema sevdâlısı olan Melik'in film yapma hedefi üzerine kurduğu hayatı, üst üste geçirdiği iki retina dekolmanıyla alt-üst olur. Kör olmanın kıyısından döndüğü ve kırk gün boyunca gözleri bandajlı yüzükoyun yatmak zorunda kaldığı bu çileli süreç, Melik'i korkularıyla yüzleşmeye ve sinemayla kurduğu saplantılı ilişkinin muhasebesini yapmaya itecektir. Melik'in hayatı tiye alan üslûbu, karanlığa karşı verdiği savaştaki en büyük silahı olacaktır.